«

»

Eyl 20

Arap Halklarının Yeniden Uyanışı mı? Yoksa!…

Olan aslında Arap Halklarının yeniden uyanışı mı, yoksa bölgedeki güç dengelerinin değişmesiyle gizli güçlerce yapılan revize mi?

Son zamanlarda Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da olanları hepimiz büyük bir endişe ile izliyoruz. Demokrasi adına, özgürlükler adına gerçekten de çok güzel gelişmeler. Olması gereken ve geç kalınmış bir hareket olarak bakıyorum. Yalnız hepimizin atladığı,görünürde küçük ama temelde son derece büyük bir ayrıntı var. Neden durup dururken böyle bir hareket gerçekleşti ve bölgede domino etkisi yarattı?
Olayların temelinde aslında son birkaç yılda Ortadoğu’da değişen dengelerin bölge üzerinde hesapları olan büyük güçlerin plan değişikliğinden başka bir şey değildir. Kendi haline bırakılırsa oluşacak yapının tam bağımsızlığı bu güçlerin planlarını olumsuz yönde etkileyecekti
o zaman yapılması gereken görünüşte özgürlük hareketi ama aslında yine kendilerine bağlı bir sitemin öncekine nazaran biraz daha demokratikleştirilmesi.
Bugünkü yönetimlerin başa geliş şekilleri ve sürelerine bakılırsa Ortadoğu ve Kuzey Afrika halklarından Mısır, Fas, S.Arabistan, Suriye, Cezayir, Sudan, Yemen, Libya, BAE (Birleşik Arap Emirlikleri), Lübnan ve Ürdün bu sıkıntı süreçten en fazla etkilecek ülkeler olarak görüleceklerdir. Bugün itibariyle Mısır ve Tunus amacına ulaşmış libya çok sancılı bir süreç yaşamaktadır.
Büyük güçler yıllarca besledikleri, destekledikleri ve yönlendirdikleri iktidarları bir çırpıda silebileceklerini gösterdiler. İşte Mısır örneği. 30 yılladır Hüsnü mübarek kime hizmet ediyor, kimin çıkarlarını koruyor? Sorunun cevabı ortada. Peki miadının dolduğunu söyleyen kim?
Geçmişten bugüne insanoğlu farklı şekilde savaşmıştır. Uzmanlar bu süreçteki savaşları dört nesile ayırmışlardır. Bunlar;
Birinci nesil savaş Napolyon döneminde kitle halinde insan gücünün kullanıldığı, düzenli orduların hat ve kolon düzenlerinde çatışmaya katıldığı savaş şeklidir.
İkinci nesil savaş, Birinci Dünya Savaşı’nda uygulanan ve ateş gücüne dayandırılan savaş şeklidir.
Üçüncü nesil savaşa örnek ise manevranın egemen olduğu İkinci Dünya Savaşı’dır.
Dördüncü nesil savaşta, gelişmiş teknolojinin imkanlarından da yararlanarak uygulanan asimetrik eylemlerle, hasım tarafa hedeflerini elde etmesinin mümkün olmadığı veya maliyetinin çok yüksek olduğu mesajı verilerek savaşın amaçlarına ulaşılmaya çalışılır.
Daha çok devlet dışı aktörler tarafından uygulanması, terör eylemlerinin ve ileri teknolojilerin kullanılması, asimetrik yöntemlerin uygulanması, hasmın hassas taraflarının istismar edilmesini esas alması, psikolojik harekatın yoğunlukla uygulanması ve sivillerin de hedef seçilebilmesi dördüncü nesil savaşın özelliklerini oluşturur. Afganistan ve Irak’taki direnişler dördüncü nesil savaş kapsamına girmektedir.
Bugün bölgemize meydana gelen ve bizi bir şekilde etkileyen bu gelişmeler dördüncü nesil savaşın uzantısından başka bir şey değildir. Dış güçlerin yıllardır oluşturdukları altyapı bugün faaliyete geçmiş ve bu güçlerin bu coğrafyada halka göre farklı, kendilerine göre revize denilebilecek bir yapının oluşturulmasına başlanmıştır.
İlk olarak Tunus’ta başlayan hareket ardından Mısır’da başlamış ve her ikisinde de başarıya ulaşmıştır. Şimdi kendilerine muhalifmiş görünen ülkelerden Libya bu süreci yaşıyor. Nihai hedef İran’dır. Ve belki tüm bunlar İran için yapılmıştır. Gelişmeleri bu büyük güçler hesaplarına geldiği gibi yorumlayacaklardır. İşlerine gelirse demokrasi diyecekler, gelmezse de onay vermeyeceklerdir.
Pekçok şeyde olduğu gibi bunda da yıllar sonra neyin neden yapıldığını, kitlelerin bir hiç uğruna birilerinin çıkarları doğrulusunda yönlendirildiğini ve öldüğünü anlayacağız.
Bütün bu gelişmelerde Türkiye’nin son birkaç yıldaki durumu da etkili olmuştur. Özellikle önceki dönemlere göre ekonomisindeki gelişmeler, dış politikada daha saygın ve etkin bir rol alması, İsrail ile ilgili olarak pek çok kişinin içinden geçip de söyleyemediklerini ifade eden bir yönetim anlayışı Arap halkları üzerinde son derece etkili olmuş ve ülkeleriyle Türkiye’yi kıyaslama ihtiyacı duymuşlardır. Bu da kendi liderlerine olan güven ve sevgilerini yitirmiştir.
Sonuç itibariyle bölgemizde bugünkü manzara ortaya çıkmıştır. Bundan sonra ne mi olacak?
Bekleyip göreceğiz.

image

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>